Ekmek: различия между версиями

Турецко-русский словарь | http://www.ansiklopedi.dilbydil.com | Энциклопедия турецкого языки
Строка 29: Строка 29:
*'''Arpa eken buğday biçmez. Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar. Herkes ne ederse kendine eder. İnsan ektiğini biçer. Kişi ettiğini bulur. Ne doğrarsan aşına, o çıkar karşına (kaşığına). Ne ekersen onu biçersin.''' Что посеешь, то и пожнёшь.
*'''Arpa eken buğday biçmez. Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar. Herkes ne ederse kendine eder. İnsan ektiğini biçer. Kişi ettiğini bulur. Ne doğrarsan aşına, o çıkar karşına (kaşığına). Ne ekersen onu biçersin.''' Что посеешь, то и пожнёшь.
*'''Ekmek aslanın ağzında.''' Хлеб в пасти льва (о чём-либо труднодоступном).
*'''Ekmek aslanın ağzında.''' Хлеб в пасти льва (о чём-либо труднодоступном).
*'''(Ekmek) çiğnemeden yutulmaz'''. Без труда не вынешь рыбку из пруда.
*'''(Ekmek) çiğnemeden yutulmaz. Ekmeden biçilmez'''. Без труда не вынешь рыбку из пруда.
*'''Ekmek elden su gölden'''. Поесть и попить на даровщинку.
*'''Ekmek elden su gölden'''. Поесть и попить на даровщинку.
*'''Ekmek kazanmayan ekmeğin kıymetini bilmez.''' Тот, кто не сеет хлеб, его цену не знает.
*'''Ekmek kazanmayan ekmeğin kıymetini bilmez.''' Тот, кто не сеет хлеб, его цену не знает.
*'''Ekmek olmazsa yemek olmaz.''' Без хлеба нет обеда.
*'''Ekmek olmazsa yemek olmaz.''' Без хлеба нет обеда.
*'''Ekmek veren el ısırılmaz.''' Руку, дающую хлеб, не кусают.
*'''Ekmek veren el ısırılmaz.''' Руку, дающую хлеб, не кусают.
*'''Ekmeden biçilmez'''. Без труда не вынешь рыбку из пруда.
*'''Ekmediğin yerde biter.''' Появляется, где не ждали (о навязчивом, надоедливом человеке).
*'''Ekmediğin yerde biter.''' Появляется, где не ждали (о навязчивом, надоедливом человеке).
*'''Ekmeği gördün mü ye, dayağı gördün mü kaç'''. Дают — бери, а бьют — беги.
*'''Ekmeği gördün mü ye, dayağı gördün mü kaç'''. Дают — бери, а бьют — беги.

Версия от 17:07, 22 апреля 2017

ЗНАЧЕНИЯ

1. засевать, обрабатывать (землю и т.п.)

2. сеять

3. (serpmek) посыпать (например, солью)

4. (parayı boşuna harcamak, ziyan etmek) растрачивать, разбазаривать

5. отделаться, улизнуть

6. обронить, посеять, потерять

7. обманывать, избавляться

-ği

8. (nan, nanıaziz) хлеб

9. (İnsanı geçindirecek iş, kazanç) хлеб насущный, пропитание


ПОСЛОВИЦЫ И ПОГОВОРКИ

  • Acıyan çok ama ekmek veren yok. Голодного словами не накормишь.
  • Açın gözü ekmek teknesinde olur. Голодной куме хлеб на уме.
  • Açlıkta darı ekmeği helvadan tatlıdır. При голоде просяной хлеб вкусней халвы.
  • Arpa eken buğday biçmez. Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar. Herkes ne ederse kendine eder. İnsan ektiğini biçer. Kişi ettiğini bulur. Ne doğrarsan aşına, o çıkar karşına (kaşığına). Ne ekersen onu biçersin. Что посеешь, то и пожнёшь.
  • Ekmek aslanın ağzında. Хлеб в пасти льва (о чём-либо труднодоступном).
  • (Ekmek) çiğnemeden yutulmaz. Ekmeden biçilmez. Без труда не вынешь рыбку из пруда.
  • Ekmek elden su gölden. Поесть и попить на даровщинку.
  • Ekmek kazanmayan ekmeğin kıymetini bilmez. Тот, кто не сеет хлеб, его цену не знает.
  • Ekmek olmazsa yemek olmaz. Без хлеба нет обеда.
  • Ekmek veren el ısırılmaz. Руку, дающую хлеб, не кусают.
  • Ekmediğin yerde biter. Появляется, где не ждали (о навязчивом, надоедливом человеке).
  • Ekmeği gördün mü ye, dayağı gördün mü kaç. Дают — бери, а бьют — беги.
  • Ekmeğini kendi yiyen yükünü kendi kaldırır. Кто ест в одиночку, тот и свою ношу поднимает в одиночку.