Değil
Турецко-русский словарь | http://www.ansiklopedi.dilbydil.com | Энциклопедия турецкого языки
ЗНАЧЕНИЕ
именное отрицание - "не"
- Bay Perekatov, evde değildi. Г-на Перекатова дома не было. Бретёр (И. С. Тургенев)
..., değil mi? Да? Не так ли?
ПОСЛОВИЦЫ И ПОГОВОРКИ
- Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. Человек не ноша человеку, как и душа телу.
- Adamın yüzü değil, özü güzel olsun. По одежде встречают, по уму провожают.
- Ağzı torba değil ki büzesin (dikesin). Herkesin (âlemin, elin) ağzı torba değil ki büzesin. Рот верёвкой не завяжешь. На чужой роток не накинешь платок.
- Akıl yaşta değil, baştadır. Мудрость в голове, а не в бороде. Ум бороды не ждёт. Не суди по летам, а суди по уму.
- Arkadaş değil, arka taşı. От него, как от товарища, одни неприятности.
- Âşığa Bağdat ırak değildir. Aşığa Bağdat sorulmaz. Для влюблённого и Багдад не далёк. Для влюблённого нет расстояния.
- Babadan adamlık değil, miras kalır. Babadan miras kalır, adamlık kalmaz. От отца передаются не человеческие достоинства, а наследство. Шуба-то отцовская, а ум должен быть свой.
- Bağ dua değil, çapa ister. Виноградник требует не молитвы, а мотыги.
- Beş parmak bir olmaz (değil). Beş parmağın beşi de bir değildir. Все люди разные. Бог и пальцев на руке не уравнял.
- Beygirin suratını değil süratini överler. У скакуна хвалят не морду, а скорость.
- Bilmemek ayıp değil, sormamak (öğrenmemek) ayıptır. Век живи, век учись.
- Biz değirmenin ününde değil unundayız. Мы (думаем) не о славе мельницы, а о её муке.
- Değneği yiyenle, sayan bir değil. Кто в горе не бывал, тот его и не знавал.
- Deveye hörgücü ağır gelmez. Eşeğe semer yük değil. Eyer, ata yük değildir. Öküze boynuzu yük olmaz. Своя ноша не тянет.
- Erkek aslan da dişi aslan değil mi? Лев — это лев, а львица разве не лев?
- Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıptır. Праздность — мать пороков.
- Harman dövmek keçinin işi değil. Не за своё дело не берись!
- Her parlayan şey (her ışıldayan) altın değildir. Parlayan her şey altın değildir. Не всё то золото, что блестит.
- Her uzun ağaç selvi değildir. Не всё то золото, что блестит.
- İnsan kısmetini aramazsa, kısmeti insanı arar. Kısmet ise gelir Hint'ten, Yemen'den; kısmet değilse ne gelir elden. Kısmet ise karşına çıkar. Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar. От судьбы не уйдёшь.
- İş anlayanda değil başaranda (bitirende) derler. Конец — делу венец.
- Kabahat öldürende değil, ölendedir. Kabahat ölende mi, öldürende mi? Не всякая вина виновата.
- Kadını erkek değil, ar ve namus korur. Женщину защищает не мужчина, а скромность и честь.
- Misafir ev sahibinin bağlı kuzusudur. Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer. В гостях воля хозяйская.
- Tarla dua değil, çapa ister. Поле требует не молитвы, а мотыги.
- Ün lazım değil un lazım. Не нужна слава — нужен хлеб.
- Yurdun iyi değilse göç, komşun iyi değilse seç. Если родина не хороша — переезжай, если сосед плохой — выбирай.
АФФИКСЫ СКАЗУЕМОСТИ
АФФИКСЫ СКАЗУЕМОСТИ | ||
---|---|---|
Лицо | Аффикс | Перевод |
1 л. ед. ч., ben "я" | değil-im → değilim | я не … |
2 л. ед. ч., sen "ты" | değil-sin → değilsin | ты не … |
3 л. ед. ч., o "он(а)" | değil → değil | он(а) не … |
1 л. мн. ч., biz "мы" | değil-iz → değiliz | мы не … |
2 л. мн. ч., siz "вы", "Вы" | değil-siniz → değilsiniz | вы не … |
3 л. мн. ч., onlar "они" | değil-ler → değiller | они не … |