Dokuz

Турецко-русский словарь | http://www.ansiklopedi.dilbydil.com | Энциклопедия турецкого языки

ЗНАЧЕНИЯ

1. девять

2. девятка


ПОСЛОВИЦЫ И ПОГОВОРКИ

  • Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. Açın uykusu gelmez. Голодного сон не берёт. Без ужина подушка под головой вертится.
  • Adı çıkmış dokuza, inmez sekize. ≈ Один раз украл, навек вором стал.
  • Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz. Чему быть, того не миновать.
  • Bir baba dokuz oğlu besler, dokuz oğul bir babayı beslemez. Родных много, а пообедать не у кого.
  • Bir çöplükte iki horoz ötmez. Bir gemide iki kaptan olmaz. İki kaptan (reis) bir gemiyi batırır. İki aslan bir posta sığmaz. İki bülbül bir dala konmaz. İki cambaz bir ipte oynamaz. İki (dokuz) at bir kazığa bağlanmaz (çakılmaz). Два медведя в одной берлоге не уживутся.
  • Bin ölçüp bir biçmeli. Dokuz (iki) ölç, bir biç. Семь раз отмерь, один раз отрежь.
  • Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek. Doğru söyleyenin tepesi delik olur. Правду говорить — себе досадить.
  • Dokuz ayın çarşambası (hep) bir araya geldi. Все среды за девять месяцев пришлись на один день (т.е. всё разом свалилось на голову).
  • Dokuz körün bir değneği. Палочка-выручалочка.
  • Dokuzunda ne ise, doksanında da odur. İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur. Yedisinde ne ise yetmişinde de odur. Каков в колыбельку, таков и в могилку.
  • Donsuz gönlünden dokuz top bez geçer. Голодной курице просо снится.
  • Güzellik ondur, dokuzu dondur. Наряди пень, и пень будет хорош.
  • Kedinin dokuz (yedi) canı var. У кошки девять жизней. Живучий, как кошка.