Kaşık
Турецко-русский словарь | http://www.ansiklopedi.dilbydil.com | Энциклопедия турецкого языки
-ğı
ЗНАЧЕНИЕ
ложка
ПОСЛОВИЦЫ И ПОГОВОРКИ
- Arpa eken buğday biçmez. Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar. Herkes ne ederse kendine eder. İnsan ektiğini biçer. Kişi ettiğini bulur. Ne doğrarsan aşına, o çıkar karşına (kaşığına). Ne ekersen onu biçersin. Что посеешь, то и пожнёшь.
- Aşure yemeye giden kaşığını taşır. Pilav yiyen kaşığını yanında (belinde) taşır. Запасливый гость без ложки не ходит. Любишь кататься, люби и саночки возить.
- Bir fıçı bala kaşık zehir katmak. Ложка дёгтя в бочке мёда.
- Bir kaşık suda boğmak. Утопить в ложке воды.
- Çömlek demiş, "Dibim altın"; kaşık demiş, "Girdim, çıktım (gördüm)". Знать, как облупленного.
- Elinden gelse bir kaşık suda boğar. Если бы он мог, он в ложке воды утопил бы.
- Eski ağza yeni kaşık (taam). В старый рот да новая ложка (еда) (так говорится во время еды первых созревших плодов и овощей)
- Her aşın kaşığı. Ко всякой бочке затычка.
- Her kaşığın kısmeti bir olmaz. Каждому своё.
- Herkes kaşık yapar, ama sapını ortaya getirmez. Каждый умеет делать ложку, а вот выточить ложку у ложки не каждый может.
- İnsan kısmetini aramazsa, kısmeti insanı arar. Kısmet ise gelir Hint'ten, Yemen'den; kısmet değilse ne gelir elden. Kısmet ise karşına çıkar. Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar. От судьбы не уйдёшь.
- İşim (işi) iş kaşığım (kaşığı) gümüş. У меня дела на мази.
- Kuru kaşık ağız yırtar. Сухая ложка рот дерёт.