Все страницы
Турецко-русский словарь | http://www.ansiklopedi.dilbydil.com | Энциклопедия турецкого языки
- Bunun için
- Bunun sayesinde
- Bunun sonucunda
- Bunun yanı sıra
- Bunun üzerine
- Bununla beraber
- Bura
- Burada
- Buradaki
- Buradan
- Buralı
- Buram buram kokmak
- Buram buram terlemek
- Buranın yabancısı
- Burası
- Buraya
- Buraya yakın
- Burgu
- Burgu makarna
- Burjuva
- Burjuvazi
- Burkmak
- Burkulmak
- Burma
- Burmak
- Burna gelmek
- Burnu Kaf dağında olmak
- Burnu büyük
- Burnu büyümek
- Burnu havada olmak
- Burnu sürtülmek
- Burnuna yaklaştırmak
- Burnunda tütmek
- Burnundan fitil fitil getirmek
- Burnundan gelmek
- Burnundan getirmek
- Burnundan kıl aldırmamak
- Burnundan solumak
- Burnunu havaya dikmek
- Burnunu sokmak
- Burnunu çekmek
- Burnunun dibinde
- Burnunun dibinden ötesini görmemek
- Burnunun ucunu görmemek
- Burs
- Burs kazanmak
- Burslu
- Buruk
- Burukluk
- Burun
- Burun buruna
- Burun buruna gelmek
- Burun deliklerini açmak
- Burun deliği
- Burun kanaması
- Burun köprüsü
- Burun kıvırmak
- Burun çekmek
- Buruş buruş
- Buruşmak
- Buruşturmak
- Buruşuk
- Burç
- Buse
- But
- But kemiği
- Buton
- Butona tıklamak
- Buyruk
- Buyur etmek
- Buyurmak
- Buz
- Buz dansı
- Buz gibi
- Buz kaplamak
- Buz kesilmek
- Buz parçası
- Buz pateni
- Buz pateni yapma
- Buz pisti
- Buz torbası
- Buz tutmak
- Buzağı
- Buzbilim
- Buzda kayma
- Buzdağı
- Buzdolabı
- Buzkıran
- Buzlanmak
- Buzların erimesi
- Buzlu
- Buzlu kahve
- Buzlu meyve püresi
- Buzlu çay
- Buzluk
- Buzul
- Buzullaşma
- Buçuk
- Buğday
- Buğday ambarı
- Buğday benizli
- Buğday kırması
- Buğday kırığı
- Buğday rengi
- Buğday unu
- Buğday yetiştirmek
- Buğdaygiller
- Buğu
- Buğulama
- Buğulanmak
- Buğulanmış
- Böbrek
- Böbrek taşı
- Böbürlenmek
- Böcek
- Böcek kovucu
- Böcek sokması
- Bölge
- Bölge etnografyası
- Bölgesel
- Bölgesel kalkınma
- Bölme
- Bölmek
- Bölü
- Bölücü
- Bölük
- Bölükçe
- Bölüm
- Bölüm başkanı
- Bölüşmek
- Bön
- Bön bön
- Börek
- Börekçi
- Börtü böcek
- Böyle
- Böylece
- Böylelikle
- Böylesi
- Böğür
- Böğürmek
- Böğürtlen
- Bücür
- Büfe
- Büfeci
- Büklüm büklüm
- Bükmek
- Bükreş
- Bükülmek
- Bülbül
- Bülbül gibi açılmak
- Bülbül gibi söylemek
- Bülbül gibi şakımak
- Bülten
- Bünye
- Büro
- Bürokrat
- Bürokratik
- Bürümek
- Bürünmek
- Büsbütün
- Büst
- Bütan
- Bütçe
- Bütçe açığı
- Bütün
- Bütün bunlar
- Bütün dünyaya haykırmak
- Bütün dünyayı gezip dolaşmak
- Bütün kirli çamaşırları ortaya dökmek
- Bütüncül
- Bütünlemek
- Bütünlük
- Bütünüyle
- Büve
- Büyü
- Büyücek
- Büyücü
- Büyücülükten anlamak
- Büyük
- Büyük Anayurt harbi
- Büyük Britanya
- Büyük Oktobr devrimi
- Büyük Okyanus
- Büyük baş hayvan
- Büyük baş hayvanlar
- Büyük beyaz köpek balığı
- Büyük beğeni toplamak
- Büyük bir iş yapmak
- Büyük boy
- Büyük büyük
- Büyük büyük anne
- Büyük büyük baba
- Büyük fırsatlar sunmak
- Büyük ihtimal ki
- Büyük kafalı
- Büyük söylemek
- Büyük çapta kutlamak
- Büyük İskender
- Büyükanne
- Büyükayı
- Büyükbaba
- Büyükelçi
- Büyükelçilik
- Büyüklene büyüklene
- Büyüklenmek
- Büyüklük
- Büyüklük hastalığı
- Büyükçe
- Büyülemek
- Büyüleyici
- Büyültmek
- Büyüme
- Büyüme hızı
- Büyümek
- Büyüteç
- Büyütme
- Büyütmek
- Büyütülmek
- Büyüyen
- Büyüyüş
- Büyüyüş dönemi
- Büzmek
- Büzülmek
- Bıkkınlık
- Bıkmak
- Bıkmak usanmak
- Bıkılmak
- Bıldırcın
- Bıldırcın gibi
- Bıldırcın yumurtası
- Bırakmak
- Bıyık
- Bıyık altından gülmek
- Bıyık bırakmak
- Bıyıklı
- Bıçak
- Bıçak atmak
- Bıçak atıcısı
- Bıçak ağzı
- Bıçak bloğu
- Bıçak kını
- Bıçak sapı
- Bıçak yarası
- Bıçak yüzü
- Bıçak çekmek
- Bıçak çıkarmak
- Bıçakla öldürmek
- Bıçaklamak
- Bıçkı
- Bıçkı talaşı
- Bıçkı tezgâhı
- Bıçkın
- CEO vekili
- Cadaloz
- Cadde
- Caddeyi tutmak
- Cadı
- Cadı kazanı
- Cahil
- Cahilce yazmak
- Cahillik
- Cahillik etmek
- Caiz
- Caka
- Cakarta
- Cakıldak
- Cam
- Cam dökmek
- Cam fabrikası
- Cam geçirmek
- Cam işleri
- Cam keseciği
- Cam kırığı
- Cam resim
- Cam yünü
- Cambaz
- Camekân
- Camembert peyniri
- Camgöbeği
- Camgöz balığı
- Cami
- Cami gezisi
- Cami kubbesi
- Camia
- Camlamak
- Camları pırıl pırıl etmek
- Camlık
- Camı vurmak
- Can
- Can acısı
- Can alacak yer
- Can alıp can vermek
- Can atmak
- Can baş üstüne
- Can beslemek
- Can borcunu ödemek
- Can ciğer kuzu sarması
- Can dayanmamak
- Can dostu
- Can düşmanı
- Can evi
- Can havlı
- Can kaygısı
- Can korkusu
- Can kulağı ile dinlemek
- Can kulağıyla dinlemek
- Can pahasına
- Can pazarı
- Can simidi
- Can sıkıcı
- Can sıkıntısı
- Can teslim etmek
- Can ve mal emniyeti
- Can vermek
- Can yakmak
- Can yeleği
- Can yoldaşı
- Can çekişmek
- Cana yakın
- Canan
- Canavar
- Canberra
- Canciğer kuzu sarması olmak
- Canciğer olmak
- Candan
- Candan dost
- Candan geçmek
- Cankurtaran
- Cankurtaran sandalı
- Canla başla
- Canla başla hizmet etmek
- Canla başla sevmek
- Canla başla çalışmak
- Canlandırma
- Canlandırmak
- Canlandırıcı
- Canlanmak
- Canlı
- Canlı yayınlanmak
- Canlıca
- Canlılık
- Cansız
- Canı ağzına gelmek
- Canı boğaza gelmek