Все страницы
Турецко-русский словарь | http://www.ansiklopedi.dilbydil.com | Энциклопедия турецкого языки
- Robot resmi
- Rock grubu
- Rock müziği
- Rodaj
- Roka
- Roket
- Roket fırlatmak
- Roketatar
- Rokfor peyniri
- Rol
- Rol almak
- Rol kesmek
- Rol oynamak
- Rol yapmak
- Rol üstlenme oyunu
- Role çıkmak
- Rolüne çıkmak
- Rom
- Roma
- Roma takvimi
- Romalı
- Roman
- Roman uzmanı
- Romancı
- Romantik
- Romanya
- Romatizma
- Ropdöşambır
- Rosbif
- Rosto
- Rota
- Rota almak
- Rotasını değiştirmek
- Rozbif
- Rozet
- Rubik küpü
- Ruble
- Rugan
- Ruh
- Ruh bilimi
- Ruh dünyası
- Ruh hali
- Ruh hastası
- Ruh hekimliği
- Ruh ikizi
- Ruhi
- Ruhsal
- Ruhsal denge
- Ruhsat
- Ruhsuz
- Ruhu duymaz
- Ruhu gelişmek
- Ruhun enginliği
- Ruhunu okumak
- Ruhunu teslim etmek
- Ruhunu teslim ettirmek
- Ruj
- Rulet
- Rulo
- Rulo saç
- Rum
- Rumca
- Rumeli
- Rumeli hisarı
- Rumen
- Rumence
- Rupi
- Rus
- Rus Federal Gümrük Servisi
- Rus Kültür Derneği
- Rus beşleri
- Rus devleti
- Rus dili
- Rus halkı
- Rus malı
- Rus rublesi
- Rus ruleti oynamak
- Rus salatası
- Rus tarihi
- Rus vatandaşlığı
- Rusya
- Rusya Bilimler Akademisi
- Rusya Devlet Başkanı
- Rusya Devlet Sosyal Bilimler Üniversitesi
- Rusya Dış İstihbarat Servisi
- Rusya Federasyonu
- Rusya Federasyonu Merkez Bankası
- Rusya Kamu Diplomasisini Geliştirme ve Yurtdışında Soydaşları Destekleme Komisyonu
- Rusya Merkez Bankası
- Rusya Stratejik Çalışmalar Enstitüsü
- Rusya parlamentosu üst kanadı
- Rusyalı
- Rusça
- Rutin
- Rutinin dışına çıkmak
- Rutubet
- Rutubetlendirmek
- Rutubetlenmek
- Rölyef
- Römork
- Römorkör
- Rönesans
- Röntgen
- Röntgen tedavisi
- Röntgen çektirmek
- Röntgenci
- Röpdöşambır
- Röportaj
- Rötar
- Rötar yapmak
- Rütbe
- Rüya
- Rüya görmek
- Rüzgâr
- Rüzgâr gibi
- Rüzgâr sörfü
- Rüzgâr yönü
- Rüzgâra göre yelken açmak
- Rüzgâra kapılmak
- Rüzgârlı
- Rüzgârsız
- Rüzgârsızlık
- Rüşvet
- Rüşvet almak
- Rüşvet karşıtı politikası
- Rüşvet verme
- Rüşvet vermek
- Rüşvetçi
- Rüşvetçilik
- Rıhtım
- Rıza
- Saadet
- Saadet dilemek
- Saadet vermek
- Saat
- Saat başı
- Saat başına ücret
- Saat gibi
- Saat iğnesi
- Saat kurmak
- Saat kösteği
- Saat tamirhanesi
- Saat tutmak
- Saati ayar etmek
- Saati kurmak
- Saatler saati ağlamak
- Saatlerce
- Saatlik
- Saatçi
- Sabah
- Sabah akşam
- Sabah sabah
- Sabah yoklaması
- Sabaha çıkmak
- Sabahki
- Sabahlamak
- Sabahleyin
- Sabahlık
- Sabahın erinde
- Sabahın köründe
- Saban
- Saban izi
- Saban kemiği
- Sabi
- Sabit
- Sabit disk
- Sabit fikir
- Sabitleştirmek
- Sabote etmek
- Sabretmek
- Sabrı taşmak
- Sabrı tükenmek
- Sabun
- Sabunlamak
- Sabunlanmak
- Sabunluk
- Sabunu sarı
- Sabık
- Sabıka dosyası
- Sabıka kaydı
- Sabır
- Sabır sızlanmak
- Sabırlı
- Sabırsız
- Sabırsızlanmak
- Sabırsızlık
- Sac
- Sadaka
- Sadakat
- Sadakatli
- Sadakatsiz olmak
- Sadakatsizlik
- Sade
- Sade suya
- Sadece
- Sadeleşmek
- Sadeleştirmek
- Sadelik
- Sadetten ayrılmak
- Sadık
- Sadık olmak
- Saf
- Saf saf
- Safa
- Safha
- Safir
- Saflaşmak
- Saflık
- Safra
- Safra kesesi
- Safralı
- Safran
- Safrayı bastırmak
- Safsata
- Safça
- Saha
- Saha çalışması
- Sahan
- Sahan köftesi
- Sahanda yumurta
- Sahanlık
- Sahi
- Sahici
- Sahiden
- Sahife
- Sahil
- Sahil güvenliği
- Sahil yolu
- Sahip
- Sahip olduğu şöhretle kenara çekilip hayatını yaşamak
- Sahip olmak
- Sahip çıkmak
- Sahiplenircesine
- Sahiplik
- Sahipsiz
- Sahne
- Sahne almak
- Sahne dekoru
- Sahne olmak
- Sahnelemek
- Sahneye koymak
- Sahneye çıkmak
- Sahniş
- Sahra hastanesi
- Sahte
- Sahteci
- Sahtekâr
- Sahur
- Sakal
- Sakal akı
- Sakal bırakmak
- Sakallı
- Sakallı bebek
- Sakalsız
- Sakalı bitmek
- Sakalı değirmende ağartmak
- Sakalı ele vermek
- Sakalı karısının elinde olmak
- Sakalı oynatmaz
- Sakalı saydırmak
- Sakalı uzatsam değecek
- Sakalına göre tarak vurmak
- Sakalına gülmek
- Sakalına soğan doğramak
- Sakalının altına girmek
- Sakarin
- Sakat
- Sakatlamak
- Sakatlanma riski
- Sakatlanmak
- Sakatlayıcı
- Sakatlık
- Sakatlık aylığı
- Sakatlık geçirmek
- Sakin
- Sakin bir limana ermek
- Sakin olmak
- Sakinleşmek
- Sakinleştirici ilaç
- Sakinleştirmek
- Sakinlik
- Sakkaroz
- Saklamak
- Saklambaç
- Saklanmak
- Saklı
- Saksafon
- Saksafon çalmak
- Saksağan
- Saksı
- Sakınca
- Sakıncalı
- Sakınganlık icabı
- Sakınmak
- Sakınılmak
- Sakız
- Sakız Adası
- Sakız ağacı
- Sakızkabağı
- Sal
- Salak
- Salam
- Salamura
- Salata
- Salatalık
- Salatalık turşusu
- Salatalıklı
- Salaş
- Saldırgan
- Saldırgan davranış
- Saldırganlaşmak
- Saldırganlık
- Saldırmak
- Saldırmazlık antlaşması
- Saldırı
- Saldırıların sorumluluğu
- Salep
- Salgı
- Salgı bezesi
- Salgılamak
- Salgın
- Salim
- Salimen
- Salkım
- Salkım söğüt
- Sallamak
- Sallanmak
- Sallantı
- Salmak
- Salon
- Salon vagonu
- Salt
- Salt çoğunluk
- Saltanat
- Saltanat Türkiyesi
- Salyangoz
- Salça
- Salçalı
- Salı
- Salık
- Salık vermek
- Salına salına
- Salıncak
- Salıncaklı koltuk
- Salınmak