Все страницы
Турецко-русский словарь | http://www.ansiklopedi.dilbydil.com | Энциклопедия турецкого языки
- Açık Semalar Antlaşması
- Açık artırma
- Açık artırma ile satmak
- Açık açık
- Açık ağız
- Açık baş
- Açık bono
- Açık büfe
- Açık gelmek
- Açık giyim
- Açık görüşlü bir tavır sergilemek
- Açık hava konseri
- Açık hava müzesi
- Açık hava tiyatrosu
- Açık kahverengi
- Açık kalpli
- Açık kapı bırakmak
- Açık kapı politikası
- Açık kapı siyaseti
- Açık kart
- Açık kaynak lisansı
- Açık kaynaklı yazılım
- Açık konuşmak
- Açık liman
- Açık maaşı
- Açık mavi
- Açık mekân
- Açık memuriyet
- Açık okumak
- Açık ordugah
- Açık oturum
- Açık oyla seçmek
- Açık renkli
- Açık sandal
- Açık sayım
- Açık saçık
- Açık seçik
- Açık seçik doğası
- Açık söylemek
- Açık söylemek gerekirse
- Açık sözlü
- Açık sözlülük
- Açık teşekkür
- Açık vermek
- Açık yer
- Açık yürekle
- Açık yürekli
- Açık yüreklilik
- Açık çek
- Açık öğretim
- Açıkgöz
- Açıklama
- Açıklama yapmak
- Açıklamada bulunmak
- Açıklamak
- Açıklanan
- Açıklayıcı
- Açıklaşmak
- Açıklık
- Açıklık politikası
- Açıklığa kavuşmak
- Açıkta bırakmak
- Açıkta kalmak
- Açıkta yatmak
- Açıktan
- Açıktan açığa
- Açıktan kazanmak
- Açıkça
- Açıkça söylemek
- Açıkçası
- Açıköğretim fakültesi
- Açıköğretim sınavı
- Açılma
- Açılma bölgesi
- Açılma emri
- Açılmak
- Açılmamış
- Açılım
- Açılıp saçılmak
- Açılır kapanır
- Açılır menü
- Açılır pencereler
- Açılır pencereleri engellemek
- Açılış
- Açılış günü
- Açılış konuşması
- Açılış notu
- Açılış töreni
- Açılışta konuşma yapmak
- Açım
- Açımlamak
- Açındırmak
- Açınmak
- Açınsamak
- Açınım
- Açısal
- Açısından
- Açığa satış
- Açığa vermek
- Açığa vurmak
- Açığa çıkarmak
- Açığa çıkartmak
- Açığa çıkmak
- Açığı kapamak
- Açış
- Açış konuşması
- Ağ
- Ağ bağlantısı
- Ağ durumu
- Ağ etkinliği
- Ağ gemisi
- Ağ geçidi
- Ağ ismi
- Ağ kurmak
- Ağ modu
- Ağ paylaşımı
- Ağ sinyali
- Ağ tabaka
- Ağ türü
- Ağ yatak
- Ağa
- Ağababa
- Ağabey
- Ağaca çıksa pabucu yerde kalmamak
- Ağalanmak
- Ağalık
- Ağarmak
- Ağarmış
- Ağartma
- Ağartmak
- Ağartı
- Ağarık
- Ağaç
- Ağaç ahşap işleri
- Ağaç balı
- Ağaç bayramı
- Ağaç biti
- Ağaç burgusu
- Ağaç elyafı
- Ağaç işleme
- Ağaç kabuğu
- Ağaç kaplama
- Ağaç olmak
- Ağaç çileği
- Ağaçhatmi
- Ağaçkakan
- Ağaçlama
- Ağaçlamak
- Ağaçlandırmak
- Ağaçları kesmek
- Ağaçları yok etmek
- Ağaçlı
- Ağaçlık
- Ağaçsız
- Ağaççı
- Ağaççık
- Ağaççılık
- Ağda
- Ağdalaşmak
- Ağdalaştırmak
- Ağdalı
- Ağdan ayrılmak
- Ağdırmak
- Ağkabak
- Ağlama
- Ağlamak
- Ağlamaklı
- Ağlamsamak
- Ağlanmak
- Ağlatmak
- Ağlatı
- Ağlatıcı
- Ağlayan
- Ağlayıcı
- Ağlayış
- Ağlaşmak
- Ağma
- Ağmak
- Ağrı
- Ağrı Dağı
- Ağrı hissi
- Ağrı kesen
- Ağrı kesici
- Ağrılı
- Ağrımak
- Ağrısız
- Ağrıtmak
- Ağrıyı kesmek
- Ağustos
- Ağustos böceği
- Ağyar
- Ağza almamak
- Ağza alınmaz
- Ağzı açık
- Ağzı açık ayran delisi
- Ağzı açık kalmak
- Ağzı bir
- Ağzı bozmak
- Ağzı bozuk
- Ağzı burnu yerinde
- Ağzı dili kurumak
- Ağzı gevşek
- Ağzı havada
- Ağzı hokka gibi
- Ağzı kalabalık
- Ağzı kara
- Ağzı kenetli
- Ağzı kilitli olmak
- Ağzı kulaklarına varmak
- Ağzı olup dili olmamak
- Ağzı pek
- Ağzı pis
- Ağzı sulanmak
- Ağzı sıkı
- Ağzı yanmak
- Ağzıma bir parmak bal çalmak
- Ağzına aptesle almak
- Ağzına atmak
- Ağzına bakakalmak
- Ağzına bakmak
- Ağzına baktırmak
- Ağzına bir kemik bırakmak
- Ağzına geleni söylemek
- Ağzında
- Ağzında bakla ıslanmamak
- Ağzında gevelemek
- Ağzından baklayı çıkarmak
- Ağzından bal akmak
- Ağzından dirkemle çıkmak
- Ağzından düşürmemek
- Ağzından girip burnundan çıkmak
- Ağzından kaçırmak
- Ağzından laf almak
- Ağzından lokmasını almak
- Ağzından lâf almak
- Ağzından çıkanı kulağı duymak
- Ağzından çıkanı kulağı duymamak
- Ağzından çıkmak
- Ağzını aramak
- Ağzını açmak
- Ağzını açtırmamak
- Ağzını açıp gözünü yummak
- Ağzını bozmak
- Ağzını bıçak açmamak
- Ağzını dilini bağlamak
- Ağzını havaya açmak
- Ağzını kapamak
- Ağzını kiraya vermek
- Ağzını sıkı tutmak
- Ağzını tıkamak
- Ağzını yoklamak
- Ağzının kokusunu çekmek
- Ağzının payını vermek
- Ağzının tadını almak
- Ağzının tadını bilmek
- Ağzıyla kuş tutmak
- Ağı
- Ağı ağacı
- Ağıl
- Ağılamak
- Ağılanmak
- Ağıllamak
- Ağıllanmak
- Ağılı
- Ağım
- Ağımlı
- Ağına düşürmek
- Ağınmak
- Ağır
- Ağır almak
- Ağır ayak
- Ağır ağır
- Ağır ağır gitmek
- Ağır basmak
- Ağır bölük
- Ağır canlı
- Ağır ceza
- Ağır ceza mahkemesi
- Ağır davranmak
- Ağır dil
- Ağır dil kullanmak
- Ağır durmak
- Ağır elli
- Ağır gelmek
- Ağır gitmek
- Ağır giyinmek
- Ağır hapis cezası
- Ağır işitmek
- Ağır kanlı
- Ağır makineli tüfek
- Ağır silah
- Ağır suç
- Ağır söylemek
- Ağır söz
- Ağır top
- Ağır vasıta ehliyeti
- Ağır yaralı
- Ağır yağ
- Ağır çekmek
- Ağırbaşlı
- Ağırbaşlılık
- Ağırca
- Ağırdan almak
- Ağırkanlı
- Ağırlamak
- Ağırlaşmak
- Ağırlaştırıcı
- Ağırlık
- Ağırlık basmak
- Ağırlık kaldırma
- Ağırlık kontrolü
- Ağırlık merkezi
- Ağırlıksızlık
- Ağırsamak
- Ağırına gitmek
- Ağırşak
- Ağırşaklanmak
- Ağıt
- Ağıt yakmak
- Ağıtlama
- Ağıtçı
- Ağız
- Ağız acısı
- Ağız açmak
- Ağız açmamak
- Ağız açtırmamak
- Ağız ağıza dolu
- Ağız ağıza vermek
- Ağız bozukluğu
- Ağız burun birbirine karışmak
- Ağız dalaşı
- Ağız dalaşı yapmak
- Ağız değişikliği
- Ağız değiştirmek
- Ağız dil vermemek
- Ağız dolu
- Ağız dolusu
- Ağız kalabalığı
- Ağız kavafı
- Ağız kavgası
- Ağız kokusu
- Ağız kullanmak
- Ağız kâhyası
- Ağız nişanı
- Ağız persengi