Все страницы
Турецко-русский словарь | http://www.ansiklopedi.dilbydil.com | Энциклопедия турецкого языки
- Asmak
- Asosyal
- Aspir
- Aspiratör
- Asri
- Assolist
- Ast
- Astar
- Astarı sökmek
- Astek
- Asteroit
- Asteymen
- Asteğmen
- Astronomi
- Astronomik
- Astronot
- Astsubay
- Astçavuş
- Astım
- Astım olmak
- Asya
- Asya mandası
- Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü
- Asyalı
- Asık
- Asık surat
- Asık suratlı
- Asıl
- Asıllı
- Asılmak
- Asılsız
- Asılı
- Asır
- Asırlardır
- Asırlık
- At
- At başı gitmek
- At biniş şekilleri
- At gibi
- At koşulu araba
- At kuyruğu
- At nalı
- At sineği
- At sürüsü
- At tırnağı
- At yarışı
- At yıldızı
- Ata
- Ata binmek
- Ata çul örtmek
- Ataerkil
- Atak
- Atalar sözü
- Atama
- Atamak
- Atanma yeri
- Atanmak
- Atasözü
- Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı
- Atatürk Baraj Gölü
- Atatürkçülük
- Ataş
- Ataşe
- Atel
- Ateş
- Ateş almak
- Ateş açmak
- Ateş baskını yapmak
- Ateş başına oturmak
- Ateş böceği
- Ateş düşüren
- Ateş düşürücü
- Ateş etme
- Ateş etmek
- Ateş gibi yanmak
- Ateş pahasına
- Ateş püskürmek
- Ateş yakmak
- Ateş yağdırmak
- Ateşbaz
- Ateşe atmak
- Ateşe vermek
- Ateşi eşelemek
- Ateşkes
- Ateşkes çağrıları
- Ateşle oynamak
- Ateşleme
- Ateşlemek
- Ateşlenmek
- Ateşler içinde
- Ateşleyici
- Ateşli
- Ateşli silah
- Ateşten almak
- Ateşten gömlek
- Ateşten indirmek
- Atfetmek
- Atgiller
- Atina
- Atkı
- Atlama
- Atlama ipi
- Atlamak
- Atlambaç
- Atlantik sombalığı
- Atlantik somonu
- Atlas
- Atlas Okyanusu
- Atlatmak
- Atlayıcı
- Atlet
- Atletik yapılı
- Atletizm
- Atletizm pistleri
- Atlı
- Atlı spor
- Atlıkarınca
- Atlılık
- Atmaca
- Atmak
- Atmosfer
- Atol
- Atom
- Atom bombası
- Atom elektrik santrali
- Atçı
- Atölye
- Atı arabaya koşmak
- Atı yularından tutmak
- Atıcı
- Atıcılık
- Atılgan
- Atılganlık
- Atılmak
- Atılım
- Atım
- Atış
- Atış bilgisi
- Atış kesimi
- Atış meydanı
- Atış yapmak
- Atışmak
- Atıştırmak
- Av
- Av hayvanları
- Av köpeği
- Av tüfeği
- Av uçağı
- Ava gitmek
- Ava çıkmak
- Aval
- Avanak
- Avans
- Avanta
- Avantaj
- Avantaj şartlarla
- Avantajlı
- Avantajlı durumdan yararlanmak
- Avantür
- Avare
- Avarelik
- Avarya
- Avaz
- Avaz avaz bağırmak
- Avaz avaz haykırmak
- Avazı çıktığı kadar bağırmak
- Avcı
- Avcı pilotu
- Avcılık
- Avize
- Avlamak
- Avlanmak
- Avlu
- Avlu kapısı
- Avokado
- Avrasya
- Avrat
- Avro
- Avrupa
- Avrupa Birliği
- Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
- Avrupa Parlamentosu
- Avrupa Yayın Birliği
- Avrupa füze savunma sistemi
- Avrupa hukuku enstitüsü
- Avrupa musu
- Avrupa yakası
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
- Avrupalı
- Avrupalılaşmak
- Avucu ile alnını tutmak
- Avucunu yalamak
- Avucunun içi gibi bilmek
- Avucunun içinde tutmak
- Avucunun içine almak
- Avukat
- Avukat dükkânı
- Avukatlık
- Avunmak
- Avustralya
- Avustralya fındığı
- Avustralyalı
- Avusturya
- Avusturyalı
- Avutmak
- Avuç
- Avuç açmak
- Avuç içi
- Avuçlamak
- Ay
- Ay balığı
- Ay başı
- Ay döngüsü
- Ay parçası gibi
- Ay takvimi
- Ay yılı
- Ay çekirdeği
- Ay ışığı
- Aya
- Ayak
- Ayak ayak üstüne atmak
- Ayak ayağa
- Ayak basmak
- Ayak bağı
- Ayak bezi
- Ayak bileği
- Ayak diremek
- Ayak hastası
- Ayak izi
- Ayak kemeri
- Ayak parmağı
- Ayak sesi
- Ayak spreyi
- Ayak tabanı
- Ayak takımı
- Ayak tarağı
- Ayak topu
- Ayak uydurmak
- Ayak yolu
- Ayakaltı
- Ayakkabı
- Ayakkabı bağları
- Ayakkabı boyacısı
- Ayakkabı boyası
- Ayakkabı dükkânı
- Ayakkabı fırçası
- Ayakkabı mantarı
- Ayakkabı mağazası
- Ayakkabı parlatıcı sünger
- Ayakkabı sıkmak
- Ayakkabı çekeceği
- Ayakkabıcı
- Ayakkabılık
- Ayakkabısını değiştirmek
- Ayakkabısını çıkarmak
- Ayaklanma
- Ayaklanmak
- Ayakları yere basan
- Ayaklarına kapanmak
- Ayaklarını yere vurmak
- Ayaklarının ucuna basmak
- Ayaklı
- Ayaklı kadeh
- Ayaklı lamba
- Ayakta
- Ayakta durmak
- Ayakta uyumak
- Ayaktaş
- Ayakucu
- Ayakyolu
- Ayakçı
- Ayaküstü
- Ayaküzeri görüşmek
- Ayan meclisi
- Ayar
- Ayar etmek
- Ayarlama
- Ayarlamak
- Ayarlı anahtar
- Ayartmak
- Ayartıcı
- Ayaz
- Ayazda kalmak
- Ayazlı
- Ayazlık
- Ayağa fırlamak
- Ayağa kalkmak
- Ayağı dolaşmak
- Ayağı gitmemek
- Ayağı takılmak
- Ayağına basmak
- Ayağına dolaşmak
- Ayağına gelmek
- Ayağına iyi oturmak
- Ayağına sıcak su dökmek
- Ayağına tam gelmek
- Ayağına çabuk
- Ayağına çevik
- Ayağına çizmeleri çekmek
- Ayağından vurmak
- Ayağından çıkmamak
- Ayağını denk almak
- Ayağını giymek
- Ayağını vurmak
- Ayağını yere vurmak
- Ayağını çıkarmak
- Ayağının altına karpuz kabuğu koymak
- Ayda yılda bir
- Aydın
- Aydınlanma
- Aydınlanmak
- Aydınlatma direği
- Aydınlatmak
- Aydınlatıcı
- Aydınlık
- Aygır
- Aygıt
- Ayin
- Aykırı
- Aykırılık
- Aylak
- Aylak aylak dolaşmak
- Aylak aylak gezmek
- Aylak gezmek
- Aylaklık
- Aylakçı
- Aylık
- Aymaz
- Ayna
- Ayna gibi
- Aynalı
- Aynaya yaklaşmak
- Aynen
- Ayni
- Aynı
- Aynı anda
- Aynı fikir üzerinde düşünmek
- Aynı kaderi paylaşmak
- Aynı zamanda
- Aynısefa
- Aynısı
- Ayol
- Ayran
- Ayran gönüllü